Gün
geçtikçe Türkistan (Orta Asya) coğrafyasında Rusya, Çin ve Amerika arasında
hâkimiyet mücadelesi artarak devam ediyor. Özellikle Amerika’nın, Orta
Doğu’dan, Orta Asya’ya yönelme politikalarına baktığımızda küresel güçler
mücadelesinin Orta Asya’ya taşınacağını rahatlıkla görüyoruz.
Amerika’nın,
Rusya – Ukrayna Savaşında, Ukrayna’yı finanse etmesi, Çin’in Orta Asya’da artan
gücünü kırmaya çalışması ve bir taraftan da Türkiye’ye karşı sınır ötesindeki
teröristleri desteklemesi yeni çatışma sahasının Orta Doğu’dan çok Türkistan’da
yani Orta Asya’da belireceğini düşünüyorum.
Nıkkeı
Asia haber sitesi editörü Andrew Sharp’ın köşe yazısına göre; “Donald Trump’ın
Ocak ayında Beyaz Saray’a dönmesi, Asya hükümetlerini ve endüstri liderlerini
şimdiden tedirgin ediyor. Seçilmiş başkanın dost ve düşmanlara genel tarifeler
uygulama tehdidini yerine getirip getirmeyeceğini, doları zayıflatmaya çalışıp
çalışmayacağını veya Japonya ve Güney Kore gibi müttefiklerden ABD birliklerine
ev sahipliği yapmaları karşılığında daha fazla para çekip çekmeyeceğini kimse
kesin olarak bilmiyor. Amerika’yı NATO’dan mı çekecek? Ukrayna’nın Rusya ile
savaşında onu finanse etmeye devam mı edecek? Belki de Hint – Pasifik’teki
güvenlik açısından en önemlisi, Çin ile bir çatışma durumunda Tayvan’ı mı
destekleyecek?” (Ansrew Sharp, “What Does Trump’s Reelection Mean For Asiya?”,
asia.nikkei.com, 30.11.2024)
Asya
haber sitesinde yayınlanan bu köşe yazısında sorulara kesin cevaplar
bulunamamış ancak dünyayı okuduğum kadarıyla şunu ifade edebilirim ki Amerika bu
soruların hepsini uygulamaya koyacaktır.
Yani
Amerika, Rusya – Ukrayna savaşında taraf olmaya devam edecek, Asya’daki
devletlerden kendisine dost ve düşmanlar yaratacak. Hatta Türk Devletler Teşkilatındaki
üye ülkelerin arasındaki sorunları bile kullanmaya çalışacaktır. Özellikle Fergana
Vadisi’nin ve Hazar’ın Statüsünün ilerleyen aylarda gündeme yeniden gelmesi
kaçınılmazdır. Yine Orta Asya’da Rusya’dan sonra kendisine en büyük rakip
olarak gördüğü Çin’i ise kontrol altında tutmak için Güney Kore ve Japonya’daki
askeri üslerine yatırım yapmaya devam edecektir. Ayrıca yeniden seçilen Trump,
Çin’e karşı yeni bir ekip kurarak öncelikle Çin’deki Uygur Türkleri meselesi
üzerinden gerilim yaratacağı ve daha sonra Hint – Pasifik olası bir çatışma
noktasında Tayvan’ı destekleyeceği kanaatimce Amerika’nın Orta Asya
politikaları arasında yer alacaktır.
Ancak
Çin, Kuşak Yol Girişimi Projesi ile Asya sınırlarının güvenliğini sağlamak için
kritik bir strateji olarak görmektedir. Ayrıca bu proje ile Çin, dünya
genelinde ekonomik entegrasyonunu artırmayı, uluslararası ticarette etkin rol
oynamayı ve küresel düzeyde ekonomik gücünü arttırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca
Çin, Kuşak Yol Girişimi Projesi ile Türk tarihindeki ticaret yollarından birisi
olan İpek Yolu olarak adlandırılan bu yolu canlandırarak Çin’den Avrupa’ya
demiryoluyla mal nakliyatı yapmayı hedeflemiş ve yeni yollar belirleyerek
uluslararası arenada daha güçlü bir konum elde etmek istemiştir. Bu proje başta
Çin’in sonra Türk Devletlerinin ekonomik kalkınmasına, jeopolitik konumuna ve
siyasi durumuna etki etmiştir. (DİPAM, “Kuşak – Yol Girişimi Çerçevesinde Türk
Devletleri Teşkilatının Rolü”, Sayı:48, Temmuz 2024,s.2)
Zaten
Trump sadece Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki savaşı bitiren kişi olarak
ortaya çıkmadı. Zengezur Koridorunu, ABD çıkarları için ele geçirmek ve oradan
yapılacak olan ticarette ve yaşanan gelişmelerde pay sahibi olmaktı. Bunu da
başardı.
Tüm
bu gelişmeler karşısında böylece Amerika’nın ilerleyen aylarda Orta Asya’ya
daha da ağırlık vermesi ve politika değişikliği yaparak yeni güç
mücadelelerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayacaktır.
Buna
karşı dikkatli olunmalıdır. Daha önceden de belirttiğim gibi 3. Dünya Savaşı
Ortadoğu’dan değil Orta Asya (Türkistan)’dan başlayacaktır.